Bu yıl 2’inci kez
düzenlenen Uluslararası Dijital Oyunlar Kongresi, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurum ev sahipliğinde başladı. 2-5 Aralık tarihleri arasında sürecek
kongreye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Abdülkerim Gün ve Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Betül Ulukol’un yanı sıra kamu ve özel sektörden çok sayıda
temsilci ve öğrenci katıldı.
Kongrenin açılışında
konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, dijital oyunların
yalnızca bir eğlence aracı olmanın ötesinde eğitim, sağlık, psikoloji ve sosyal
etkileşim gibi farklı alanlarda da kendine önemli bir yer edinerek bir eğitim
ve iş geliştirme platformu olarak öne çıktığını belirtti.
Sayan, “Oyunlaştırma
yani gamification uygulamaları, eğitimde daha etkili öğrenme süreçleri ortaya
çıkarırken, aynı zamanda öğrencilerin problem çözme, kreatif düşünme ve takım
çalışması gibi becerilerine de katkı sağlıyor. Türkiye’deki okullar ve
üniversiteler, oyunlaştırma ve dijital oyunları, müfredatlarına entegre etmeye
de başladı ve bu sayede öğrenciler için daha etkileşimli bir öğrenme ortamı
oluşturuluyor.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin dijital
oyunlar sektöründe ciddi bir oyuncu olma yolunda hızla ilerlediğini ifade eden
Sayan, “2023 verilerine göre Türkiye’de 40 milyon aktif oyuncu bulunuyor ve
dijital oyun pazarı 1,2 milyar dolar seviyelerinde bir büyüklüğe ulaştı. Oyun
geliştiren firmalarımız, dünya çapında ödüller kazanıyor ve küresel pazarda
büyük başarılar elde ederek göğsümüzü kabartıyor. Ayrıca Türkiye, Avrupa'da da
mobil oyun geliştirmenin merkezi haline geldi. Bu noktada dijital oyun tüketimi
konusunda yıllık %36 oranında bir büyüme ile Avrupa'nın en hızlı büyüyen
dijital oyun pazarı olduk.” şeklinde konuştu.
Teknolojik anlamda
tam bağımsız olmanın önemini vurgulayan Sayan, “Yerli ve milli üretim dediğimiz
kavramın hiçbir sınırı yok. Aklınıza gelebilecek her türlü şeyi, kendi
imkânlarımızla üretmeliyiz, elde etmeliyiz.” dedi.