Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Erişim Sağlayıcıları Birliği Sempozyumu'na
katıldı. Sayan konuşmasında, güçlü ve sağlam bir sektör oluşturmak açısından
yapılması gerekenlere değindi.
Antalya’da
düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Sayan, bağlantılı bir hayatın giderek
daha fazla insanların hayatlarında yer ettiğini söyledi. Sayan, “Ülkemizdeki
“bağlanma” verilerine baktığımızda ise, 2008 yılında 6 milyon civarında olan
genişbant internet abone sayısının yaklaşık on dört kat artarak 2021 yılı
ikinci çeyreğinde 85,7 milyona ulaştığını görüyoruz. Sabit genişbant abonelerin
kullanmış olduğu veri miktarı da geçtiğimiz yılın ikinci çeyreğine oranla
%39,11’lik artış göstererek 10,7 milyon TByte olarak gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz
yılın aynı yarısına kıyasla yaklaşık olarak %31 oranında artan mobil internet
kullanım miktarı da, 2021 yılının ilk yarısı sonunda yaklaşık 2,1 milyon
TByte’a ulaşmıştır. 2021 yılının ilk yarısı itibari ile fiber abone sayısı
yaklaşık olarak %22,8’lik bir artış sergileyerek 4,3 milyona ulaşmıştır. Tüm
bunlara ek olarak fiber uzunluğumuz ise bir önceki yılın ilk yarısına oranla
yaklaşık %10’luk artış göstererek 2021 yılının ilk yarısında 445 bin km’yi aşmıştır.
Tüm bu göstergeler ülkemizin dünya geneli ile uyumlu bir biçimde daha çok “bağlı”
olduğunu ortaya koyuyor” bilgisini paylaştı.
Sadece gelişmiş bir
teknolojiye sahip olmanın yeterli olmadığını vurgulayan Sayan, “Aynı zamanda,
bu teknolojilerin standartlarının geliştirilmesi ve çalışmaları içinde yer
alınması, Ar-Ge süreçlerinde yerli imkanlar çerçevesinde üretimlerin gerçekleştirilmesi
ülkeler için önemli ve stratejik bir durum olarak değerlendiriliyor. Biz de Sayın
Cumhurbaşkanımızın başlattığı “Milli Teknoloji Hamlesi” hedefleri doğrultusunda,
sektörümüzde yerli ve milli üretimi olmazsa olmazımız olarak değerlendiriyoruz”
dedi.
IPv6’ya geçişle
ilgili de konuşan Sayan, “Ülkemizde IPv6’ya geçişe ilişkin çalışmaların esasen
dünyadaki öncül uygulamalarla eş zamanlı olarak başlatıldığını da vurgulamak
isterim. 2009 yılından bu yana ülkemizde IPv6’ya geçişin sağlanmasına yönelik
çeşitli faaliyetler yürütülmüştür. Diğer yandan, IPv6’ya geçişin son kullanıcı açısından
“görünmez” olması, mevcut ağların büyük oranda IPv4’e dayalı olması, IPv4 ve
IPv6’nın birlikte yönetilmesinin getireceği işletimsel zorluklar gibi sebepler
IPv6’ya geçiş sürecini yavaşlatıyor. Bununla birlikte; 5G, IoT, M2M gibi ortaya
çıkan yeni teknolojilerin istikrarlı ve sürdürülebilir bir internet altyapısını
zorunlu kılması IPv6’ya geçiş konusundaki ilerlemenin önemini ortaya koyuyor”
değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Yardımcısı Sayan: Zafiyetler Siber Dünyadaki Sıfır
Güven Yaklaşımının Önemini Gösteriyor
Sayan, “IPv6’ya geçiş
çalışmalarının başlatılması ile birlikte gündeme gelen bir konu da siber
güvenlik. Bugün gelinen noktada bir yandan siber saldırıların yaşanma sıklığı
artarken diğer yandan da bu saldırıların daha karmaşık, yaygın ve tespiti zor
bir hale geldiği görülüyor. Covid-19 salgınının tüm dünyada neden olduğu çalışma
ve altyapı modellerinde meydana gelen değişiklikler, mevcut siber güvenlik
önlemlerinin etkisinin zayıflamasına yol açıyor. Bu küresel durum, siber saldırganların
daha gelişmiş yöntemler ve teknikler kullanarak siber saldırı yapmalarına imkan
tanıyor. Diğer önemli bir husus ise güvenli olduğu kabul edilen sistemlerde
bile işleyişi önemli ölçüde etkileyebilecek zafiyetlerin bulunmasıdır. Bu durum
bizlere siber güvenlik dünyasında kabul gören sıfır güven yaklaşımının ne kadar
önemli olduğunu bir kere daha göstermektedir.
Bunun farkında olarak ülkemizde siber güvenlik risklerinin yönetilebilir
ve kontrol edilebilir düzeyde tutulmasını sağlama gayreti içerisindeyiz.
Türkiye bu anlamda Bakanlığımız ve Kurumumuzun çalışmalarıyla önemli yol kat
etmiş durumda. Kurumumuz, bir yandan ülkemizdeki elektronik haberleşme
sektörüne yönelik düzenlemeler anlamında görevlerini yerine getirirken bir
yandan da bünyesinde yer alan USOM ile ulusal siber güvenliğin sağlanmasına
yönelik faaliyetlerini sürdürüyor” sözleriyle de siber güvenliğin önemine
dikkat çekti.
Başkan Karagözoğlu: IPv6’ya Bir An Evvel Geçilmeli
Bilgi Teknolojileri
ve İletişim Kurumumu Başkanı Ömer Karagözoğlu da sempozyuma katıldı. Erişim sağlayıcılarının
sektördeki önemine değinen Karagözoğlu, “Hayatımızın her alanında tüm vatandaşlarımız
sizin herhangi birinizin abonesi olarak dünya ile bağını kuruyor, ekonomik ve
sosyal aktivitelerini sizin ağlarınız üzerinden yürütüyor. Son dönemde gündelik
yaşamımızda köklü değişikliklere yol açan COVİD-19 salgını, tüm dünyada sanal
toplantılardan sağlık hizmetlerine, iş dünyasından eğitime kadar birçok alanda
sektörümüzün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.
“Sürücüsüz (otonom)
araçlar, sanal ve artırılmış gerçeklik, uzaktan sağlık hizmetleri, insansız
hava araçları, gelişmiş nesnelerin interneti gibi iş birliği ve etkileşimi
gerektiren birçok farklı uygulamalara birlikte geçebilmemiz için de işletmecilerimizin
çok daha donanımlı ve nitelikli çalışması ihtiyacı bulunuyor” diyen Karagözoğlu,
“Biz de uluslararası alanda sektörel gelişmeleri yakından takip ediyor,
düzenlemelerimizi buna göre geliştiriyoruz. Yetkilendirme mevzuatında yapılan değişikliklerimiz,
az önce bahsettiğim ülkemiz ve vatandaşlarımız açısından kritik derecede önemli
bir sektör olan elektronik haberleşme sektörümüzdeki işletmecilerimizin bir
adım daha kurumsallaşmasına yönelik değişikliklerdir. Bunlar asgari standartlar
ve çok temel seviyede bir işletmecimizin sahip olması gereken nitelikleri
tanımlamaktadır. Yapılan değişikliklerle sektörümüzün en önemli aktörlerinden
biri olan işletmecilerimizin kurumsallaşması, gerekli finansal yeterliliklere
sahip olması, tüketici hak ve menfaatlerini dikkate alması, kamu düzeni ve
milli güvenlik özelinde yükümlülükleri sağlayabilmesi hedeflenmektedir.
Biliyoruz ki sektörümüzün daha güçlü bir hal alması için öncelikle işletmecilerimizin
daha güçlü olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
IP V6’e geçişin
önemli bir gündem maddesi olduğunu belirten Karagözoğlu, “Dijital
teknolojilerin ve akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla gelişmekte olan ülkeler
teknolojik altyapılarını güçlendirerek gelişmiş ülkeler ile aralarındaki farkı
kapatma imkânına kavuşmuş durumda. Bu imkânın değerlendirilerek dijital
ekonomilerin güçlendirilebilmesinin ön koşulu güvenli, sürekli, istikrarlı ve
tüm vatandaşlarca kullanılabilen yaygın bir internet altyapısı olduğu açıktır. İşte
bu noktada internetin sürekliliğinin ve istikrarının sağlanması büyük önem arz
ediyor. İnternet altyapısında IPv6’nın sunduğu olanakları kullanan ulusların;
5G, nesnelerin interneti, akıllı şebekeler, akıllı altyapılar ve akıllı binalar
gibi yenilikçi alanlardaki ekonomik fırsatları değerlendirmeye yönelik daha iyi
bir hazırlık yapmış olacağını söylemek yanlış olmaz. IoT gibi yeni teknolojiler
IP trafiğinde sürekli bir artış olacağının en önemli göstergesidir. 2022’de
üretileceği öngörülen IP trafiğinin, internetin ilk 32 yılında üretilen
kümülatif trafikten fazla olacağı öngörülüyor” diye konuştu.
Karagözoğlu, “IPv6’ya geçiş çalışmalarına güvenlik, işletim zorlukları, kapasite geliştirme gibi konularda tereddütlere rağmen başlamış olan işletmecilerimizin endişelerinin de farkındayız. Bu noktada IPv6’ya geçişin ötelenmesi yerine bir an evvel başlanması ve tecrübe edinilmesi gerektiğini söyledik ve işletmecilerimiz gelinen noktada pilot çalışmalarını yapıyorlar. Pilot çalışmaların kapsamının genişletilerek bu çalışmalarının devam ettirilmesini yakından takip ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki IPv6’ya geçişi ertelemek ve ötelemek gibi bir lüksümüz kalmadı artık. Bu çalışmaların önümüzdeki süreçte hızlandırılmasını ve yoğunlaştırılmasını umduğumuzu dile getirmek istiyorum” sözleriyle konuşmasını noktaladı.