Ulaştırma ve Altyapı
Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Türkiye Gençlik Vakfı’nın düzenlemiş
olduğu “Sosyal medya düzenlemeleri” etkinliğinde yeni düzenleme hakkındaki
soruları yanıtladı.
Bakan Yardımcısı
Sayan, internet teknolojilerinin gelişmesinin, hayatımızı baştan aşağı
değiştirdiğine dikkat çekerek sözlerine başladı. Her gün bir yenisi
geliştirilen yazılımların; ticaretten, sanata, haberleşmeden sağlığa hayatın
bütün alanlarında hayatı değiştirdiğini kaydeden Sayan, siber korsanlık, veri
hırsızlığı, telif hakları ihlalleri,
çocukların cinsel istismarı gibi suçların da internet uygulamalarının artmasıyla
birlikte çoğaldığına işaret etti.
Kendi teknolojimizi üretirken bu
teknolojiler ile kullanıcılara sunulan yerli ve milli hizmetleri ve içerikleri
de geliştirmek zorunda olduğumuza vurgu yapan Sayan, “Kendi hizmet ve içeriklerimizi
geliştirmediğimiz takdirde vatandaşlarımızın verileri başkaları tarafından
kullanılıyor, işleniyor ve bunun üzerinden büyük gelirler elde ediliyor.
Aslında küresel internet aktörlerinin sunmuş oldukları servislerin yerli
alternatifleri var ancak bu alternatifleri çeşitlendirmek ve vatandaşlarımız
tarafından tercih edilir hale getirmek için çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz
de Bakanlık olarak, küresel internet aktörlerinin de hiçbir sorumluluğun altına
girmeden herhangi bir yetkilendirmeye tabi olmadan yerli alternatiflerine
haksız rekabet oluşturan faaliyetlerinin düzenlenmesi gerektiğini biliyor ve bu
yönde çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Düzenlemeyle Sosyal Ağlarla Daha Verimli Diyalog Kurmayı
Planlıyoruz
Tüm bu sebeplerden dolayı
sosyal medya için bir düzenleme yapılmasının gerekli olduğunu dile getiren
Sayan, “Sosyal
medya platformları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın kullanılıyor ve
neredeyse hayatımızın her alanına sirayet ediyor. Almanya gibi ülkelerde de
mevcut olan ve çok daha ağır hüküm ve yaptırımlar içeren benzer düzenlemeler
bulunuyor. Bizim düzenlememiz ile kriterler dâhilindeki sosyal medya
platformları ile daha verimli diyalog kurmayı, karşılıklı işbirliğini artırmayı,
karşılaşılan sorunların çözümünde muhatabı daha kolay bulmayı hedefledik”
şeklinde konuştu.
Saya, uygulanacak yaptırımların amacını
ise “Sosyal ağ sağlayıcıların yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak ve
kullanıcıların yasadışı içeriklerden daha fazla zarar görmelerini engellemek”
olarak tanımladı.
Bakan Yardımcısı Sayan’a
böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğu da soruldu. Sayan, “Türkiye’de en çok kullanıcısı olan sosyal medya platformunu 38 milyon
kişi kullanmaktadır. 13 Yaş üzeri sosyal medya kullanıcılarının nüfusa göre
oranına bakarsak, dünya ortalaması % 65, Türkiye ortalaması %79 dur. 60 saniyede: Tek bir sosyal ağa 13
milyon giriş yapılıyor, tek bir video izleme platformunda 4,7 milyon video
izleniyor. Bu kapsamda; intihara
yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik,
fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçlar işleniyor. Bu vahim suçları
üretenlerin, sosyal ağları bir ortam, bir fırsat olarak değerlendirip yoğun
olarak kullandıklarını görüyoruz. Ülkemiz
de nüfusunun yarısından fazlası bu ağları aktif olarak kullanmaktadır. Ancak,
bu ağların ülkemizde temsilci bulundurmamaları neticesinde internet ortamında
kişilik hakları ve özel hayatın ihlaline uğrayan vatandaşlarımız sosyal ağlara
başvuru ve netice alma konusunda ağır sorunlar yaşıyor” şeklinde konuyu
anlattı.
Sahte hesaplar üzerinden işlenen suçlara
ve siber zorbalığa da dikkat çeken Sayan, “Biz sadece aracıyız, burada temsilci
yok git Amerika’da dava aç” şeklinde asla kabulü mümkün olmayan durumlarla
karşılaşılmaktadır” dedi.
Sayan, “İnternet ortamının dinamik yapısı
nedeniyle zararlı içeriklerin hızlı yayılımına imkân tanıyan bu ağların tamamen
kontrolsüz ve iletişimsiz biçimde varlıklarını devam ettirmeleri düşünülemez. Öte
yandan terör içerikli yayınların gerek bildirim metoduyla bildirilmesine, gerek
hâkimlik kararlarının iletilmesine rağmen sosyal ağlarda yayınlanmaya devam
edilmesi ülkemizin terörle mücadelesine sekte vurmaktadır. Halen sosyal ağlarda
PKK, DEAŞ, FETÖ vb. ülkemiz aleyhine yayın yapan birçok hesap hâkimlik kararlarına
rağmen yayınlanmaya devam etmekte, büyük bir hukuk tanımazlık tutumu
sergilenmektedirler” sözleriyle düzenlemenin önemine dikkat çekti.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Sosyal Ağlarla Muhatap İlişkisi Kurulması Zaruri Hale
Gelmiştir
Sosyal ağların diğer ülkelerde ofis ve
temsilci ve veri merkezi bulundurmalarına rağmen ülkemizde ısrarla temsilci
bulundurmadıklarını hatırlatan Sayan, “83
milyon nüfusa sahip ülkemizde sosyal ağlarla ancak sınırlı yetkiye sahip vekâlet
verdikleri ve temsilci vasfı taşımayan bir kısım avukat üzerinden sınırlı bir
iletişim tesis edilebilmektedir. Her biri aslında büyük bir ticari şirket olan
sosyal ağların milyonlarca dolar reklam geliri elde ettikleri ülkemiz insanına
yönelik bu profesyonellik dışı, aslında kendilerine de yakışmayan tutumlarının
devamını kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenle sosyal ağların diğer birçok
ülkede olduğu gibi Türkiye’de de temsilci bulundurmaları, bu yolla Türk
vatandaşları ve adli- idari mercilerle muhataplık ilişkisi kurmalarının zaruret
haline gelmesi nedeniyle yaşanan sorunların giderilmesi hedeflenerek bir
düzenlemeye gidilmiştir” ifadelerini kullandı.
Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya
şirketlerinin, bu süreçlerin sonunda dahi Türkiye'de temsilcilik açmayı kabul
ederlerse, kendilerine o güne kadar kesilen idari para cezalarının dörtte
birinin tahsil edileceğini de hatırlattı.
Sayan, sosyal ağların Türkiye’de temsilci atadığında hem adli merciler hem de idari kurumlar ve vatandaşlarımız bir muhatap bulacak olmalarının önemli olduğunu söyleyerek konuşmasını noktaladı.