Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan
Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen “Sosyal
Medyada Dezenformasyon ve Hukuk” konulu sempozyuma katıldı.
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü tarafından düzenlenen sempozyuma katılan Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan dezenformasyonun yol açabileceği şeylerle ilgili konuştu. Son 10
yılda internetin geçirdiği dönüşümden bahseden Sayan, “Ülkemizde ise nüfusun
yaklaşık 66 milyonu internet kullanırken, 60 milyondan fazlası da sosyal
medyayı kullanıyor. Sosyal medya kullanımının gençler arasında daha yaygın
olduğunu düşündüğümüzde burada bulunanların ülke ortalamamız olan %71’den de
fazlasının sosyal medya hesabına sahip olduğunu ve kullandığını tahmin
ediyorum” bilgisini paylaştı.
Sosyal medyadaki özgürlük kapsamından
bahseden Sayan, “Sosyal medya herkesin düşüncesini özgürce paylaşabildiği bir
alandır. Ama özgürlük, saygıyı hiçe sayıyorsa, nefret ve hakaretleri
içeriyorsa, halkı endişe ve korkuya sevk ediyorsa özgürlük olmaktan çıkıyor.
Nitekim hiçbir özgürlük sınırsız değildir. Gerçek dünyada suç olan her şey
sanal âlemde de suçtur. Her şeyden önce internetin doğruluğu tartışılmaz bir
bilgi kaynağı değil, bir ağlar sistemi ve bir iletişim aracı. Bunları baştan
kabul etmemiz ve interneti kullanırken eriştiğimiz verinin doğru bir bilgi olup
olmadığını mutlaka kontrol etmemiz gerekiyor” dedi.
Covid-19 pandemisi sürecinde internet
ortamındaki dezenformasyonun arttığına dikkat çeken Sayan, “Hatırlarsanız
yaşanan bu zorlu süreçte, kurumlar tarafından yeterli tedbirlerin alınmadığına
dair asılsız haberler ortaya çıkmış ve bu haberler, sahte profiller açılarak,
kamuoyunu endişeye düşüren, korku ve paniğe sevk edecek paylaşımlar sosyal
medya platformları kullanıcıları tarafından çok sık bir şekilde paylaşılmıştır.
Dezenformasyon örneklerinden bir diğerine ise geçtiğimiz yıllarda ülkemizin
başarı ile yürütmüş olduğu Barış Pınarı harekâtı aleyhine sosyal medya üzerinden
gerçekleştirilmiş kampanyalar gösterilebilir. Uluslararası platformlarda
ülkemizin itibarını zedeleme amacı ile hazırlanan görsellerin gerçeği
yansıtmadığı, Anadolu Ajansı tarafından açıklamaları ile birlikte kamuoyuna
sunulmuştur” şeklinde konuştu.
İnsanların bilgi alma biçimlerinin
değişmesinin endişe oluşturacak boyuta ulaştığını dile getiren Sayan, “Bu
noktada önemli bir kavramdan daha söz etmek gerekli diye düşünüyorum.
“PostTruth” olarak bilinen bu kavram, ABD’de 2016’da yapılan başkanlık seçimleri
ile İngiltere’nin Brexit kararının gündem olduğu dönemde, gerçeklerden uzak
sahte haberlerin yaygınlaşması ile ortaya çıkmıştır. Post-Truth kavramı “Nesnel
gerçeklerin yerini duyguların ve inançların aldığı durumlara işaret eden,
hakikat ile yalanın iç içe geçtiği bir dönem”i ifade ediyor. Ülkemizde bu
konudaki gelişmelere baktığımızda öncelikle vatandaşlarımızın sosyal medya
kullanımında oldukça aktif olduğunu görüyoruz. Türkiye’de en çok kullanıcısı
olan sosyal medya platformunu 57 milyon kişi kullanıyor. 13 Yaş üzeri sosyal
medya kullanıcılarının nüfusa göre oranına bakarsak, dünya ortalaması %65 iken,
Türkiye ortalaması %79 dur” bilgisini paylaştı.
Bakan
Yardımcısı Sayan: Başkalarının Hakları Ne Kadar Korunmaya Değerse Türk Halkının
Hakları da O Kadar Korunmaya Değerdir
Sayan Türkiye’deki düzenlemelerle alakalı
olarak da “Ülkelerde ve uluslararası kuruluşlarda bazı tedbirler alınırken
ülkemizde de sosyal ağ sağlayıcıların muhatap olarak bulunabilmesini teminen
bir düzenleme yapılması ihtiyacı oluşmuştur. Sosyal ağları düzenlemekteki temel
hedef, bu ağları yoğun biçimde kullanan vatandaşlarımızı kötüye kullanıma karşı
tamamen korumasız durumda bırakmamaktır. Başka ülke vatandaşlarının temel hak
ve özgürlükleri ne kadar korunmaya değerse, Türk vatandaşlarının hakları da o
derece korunmaya değerdir. Yapılan çalışmalar neticesinde hem vatandaşlarımızın
hem de adli ve idari makamların muhataplık sorununun çözülmesi hedeflenerek
5651 Sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar
Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da 2020 yılında
yapılan değişiklikle sosyal ağ sağlayıcılara çeşitli yükümlülükler
getirilmiştir” şeklinde konuştu.
Yapılan sosyal medya düzenlemesi ile ilgili de konuşan Sayan, “Kanunun yürürlüğe girmesi ile V Kontakte (VK), Dailymotion, YouTube, Tiktok, LinkedIn, Facebook, Instagram, Twitter, Periscope/Scope ve Pinterest olmak üzere 10 adet sosyal ağ sağlayıcı ülkemizde temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Söz konusu yasa kapsamlı olmakla beraber, internet ortamındaki asılsız bilgi paylaşımlarının önlenebilmesi yani dezenformasyonun engellenebilmesi açısından yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacı bulunuyor. Bu nedenle, sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisinin etkin bir şekilde kurulması, temsilciliklerin niteliklerinin artırılması ve gerek gerçek kişiler gerekse adli ve idari makamlar tarafından yapılan taleplerin daha etkin şekilde karşılanması amacıyla kamuoyunda dezenformasyonla mücadeleye ilişkin mevzuat çalışması olarak da bilinen düzenleme taslağı kapsamında Bakanlığımızın ilişkili Kurumu BTK’nın da içinde olduğu çalışmalar devam ediyor. Öte yandan sosyal ağ temsilcilerini sanal değil, gerçek bir iletişim temeline yaklaştıracak, çok daha görünür hale getirecek bir düzenleme çalışmasının tamamlanmak üzere olduğunu da paylaşmak isterim” sözleriyle konuşmasını noktaladı.