4. Uluslararası Parlamenter Konferansı
düzenlendi. Konferansa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer
Fatih Sayan, “Kriz Zamanlarında Tedarik Zincirlerinin Sürdürülebilirliği ve
Gıda Güvenliği” adlı panelde konuştu.
Avrupa Güvenlik ve İş birliği Teşkilatı
Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) bünyesinde düzenlenen İpek Yolu Grubu 4.
Uluslararası Parlamenter Konferansı İstanbul’da sektör temsilcilerini bir araya
getirdi.
Konferans kapsamında düzenlenen panelde
konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, güvenlik tedarik zincirlerinin pandemi
dönemindeki çalışmalarını değerlendirdi. Pandemide küreselleşmenin ön plana
çıktığını dile getiren Sayan, “Bu süreçten çıkarılan derslerin hafızalardan
silinmemesi ve gerçekleştirilen özverili çalışmaların unutulmaması gerektiğine
inanıyorum. 2003-2021 yılları arasında ulaştırma ve
haberleşme altyapısına 183,6 milyar dolar yatırım yapan bir ülke olarak,
bu süreçte güçlü ulaştırma ağımız ve tedarik zincirimiz sayesinde başta kendi
vatandaşımız olmak üzere komşularımıza ve tüm dünyaya elimizden gelen yardımı
gerçekleştirmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın da gıda ve
enerji konusundaki krizi artırdığına dikkat çeken Sayan, “Ülkemizin tarihten
gelen sorumluluk bilinciyle, dünyanın adeta tahıl ambarı olma yükümlülüğünü
yerine getiren Ukrayna’dan tahıl sevkiyatının denizyolu ile ihtiyaç duyulan
bölgelere güven içerisinde taşınması adına BM ile beraber Ukrayna ve Rusya
arasında uzlaşmacı görevini başarı ile yerine getirmiş bulunuyoruz” dedi.
Sayan yapılan Tahıl Koridoru Anlaşmasından
da bahsetti. Bu anlaşma ile az gelişmiş ülkelerde nüfusun yetersiz beslenme ve
açlık riskinin azalacağını belirten Sayan, “Tahıl koridoru açılmamış olsaydı,
Rusya ve Ukrayna gıda ve yem ham maddeleri üreticisi ve ihracatçısı ülkeler
oldukları için, dünya genelinde tarım ürünlerin arzı daralacak, gıda fiyatları
daha da yükselecekti. Sadece buğday, arpa, mısır, ayçiçeği gibi bitkisel
ürünler değil, et, süt, yumurta gibi hayvansal ürünlerin fiyatları da daha
yüksek seyredecek, ithalata bağımlı ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan
ülkelerde ve düşük gelirli gruplarda yetersiz beslenme ve açlık riski
artabilecekti. Bunun yanı sıra yeni bir göç dalgası başta olmak üzere sosyal
sorunlar da engellenecek” dedi.
Yaşanan tüm bu gelişmelerin, ülkemizin
önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini kaydeden Sayan, “Türkiye’nin
jeopolitik konumu ve önemini, küresel ticarette oynadığı insan ve ürün taşınmasında
üstlendiği birleştirici rolüyle daha iyi anlıyoruz. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’
hedefimiz doğrultusunda, dünyayla olan çok modlu ulaşım bağlantılarını artıran,
uluslararası koridorlar oluşturan, kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli
ulaşım sağlayan dünya çapında altyapılar tesis ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz
devasa yatırımların yanı sıra, yayımlamış olduğumuz 2053 Ulaştırma ve Lojistik
Ana Planı ile ülkemizin önünü açacak 30 yıllık planlarımızı da hazırladık”
açıklamasında bulundu.
Sayan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2002 yılından bu yana bizler Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, tedarik zincirinin aksamadan işlemesini sağlamak ve Asya-Avrupa ticaretinden azami faydayı elde etmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Hizmetlerin etkin, hızlı, akıllı, ekonomik ve güvenli bir şekilde sunulmasını ve Ülkemizin en ücra köşesinin dahi erişilebilir hale getirecek büyük ulaşım ve iletişim projeleri üretmeyi, bunları hayata geçirmeyi sürdürmekteyiz” sözleriyle konuşmasını noktaladı.