Bakan Yardımcısı Sayan: Yeni Bir Dijital Dünya Bizleri İçine Alacak
11 Mart 2022

7. kez düzenlenen Kamu Bilişim Festivali bilgi ve iletişim sektörünün önemli temsilcilerini bir araya getirdi.

Bilgi ve iletişim teknolojisinin geldiği nokta Kamu Bilişim Festivali’nde masaya yatırıldı. Sektöre dair önemli kazanımların elde edildiği festivalde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, dijitalleşmenin kamu açısından önemine dikkat çekti.

Dijital dönüşümlerin en dikkat çekici olanının metaverse olduğunu söyleyen Sayan, “Bu konuda ilginç bir detayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İngiltere'de faaliyet gösteren GARTNER firmasının yaptığı bir araştırmaya göre 2026 yılında insanların yaklaşık %25'i iş, alışveriş, eğitim, sosyalleşme veya eğlence için metaverse'de günde en az bir saat geçirecek. Bu sürecin kümülatif ilerleyeceğini düşünürsek yeni bir dünyanın bizi hızlı bir şekilde içine alacağı artık yadsınamaz bir gerçek” ifadelerini kullandı.

Kamu kurumlarının dijitalleşme sürecinde topluma örnek olduğunu dile getiren Sayan, “Burada bulunan bilişim yöneticilerimiz, kamuda dijitalleşme sürecinin adeta mimarları. Vatandaşımıza sunduğumuz hizmetleri en kolay, en hızlı ve en güvenilir şekilde ulaştırmak için hep birlikte çalışıyoruz. Bir yandan iş süreçlerimizi, kaynakları daha etkin ve verimli kullanarak optimum seviyeye çıkarırken, bir yandan da ileri teknoloji ile harmanlanmış hizmetlerimizi vatandaşımızın istifadesine sunmak için çalışıyoruz” dedi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Dijital Dönüşümünü Daha da Hızlandırmak İçin Çalışıyoruz

Küreselleşen dünyanın başat aktörlerinden biri olma hedefiyle ülkemiz elektronik haberleşme sektöründe her geçen gün daha fazla büyüme ve gelişme yaşandığını hatırlatan Sayan, “Ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma yolundaki 2023 hedefleri doğrultusunda, tüm sektörlerin bilişim ve teknoloji devrimiyle dijitalleşmesini sağlayarak katma değeri ve rekabet gücü yüksek bir yapıya kavuşturulması önem arz ediyor. Büyük sanayi kuruluşlarımızdan küçük ve orta ölçekli işletmelerimize kadar, yazılımdan donanıma tüm üretim altyapımızın dijital dönüşümünü daha da hızlandırmak için çalışıyoruz. Kamu ve özel sektörümüz ülkemizin dijital dönüşüm sürecinde güçlü bir şekilde yer alıyor. Politikalarımızı küresel zemine daha da güçlü taşımak ve uluslararası alanda çok daha aktif şekilde yer almak için her türlü imkânı değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.

Bakanlık olarak sektör temsilcilerinin her zaman destekçisi olduklarını dile getiren Sayan, “Gururla ifade etmek istiyorum ki ülkemizde gerek sabit gerekse mobil ve uydu altyapıları bakımından çok büyük yatırımlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Turksat 5A ve 5B uydularımızı uzaya gönderdik. Şimdi de yerli ve milli Turksat 6A uydumuz için çalışmalarımız devam ediyor. Uzay vatanda kendi uydusu ile söz sahibi olan sayılı ülkeler arasında yer alıyoruz” şeklinde konuştu. Tüm bu çalışmaları Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Milli Teknoloji Hamlesi ışığında yaptıklarını söyleyen Sayan, 5G ile ilgili yapılan çalışmalara da değindi.  

Dünyanın geçtiği zor döneme de dikkat çeken Sayan, “Maalesef savaşın yeryüzünden henüz yok olmadığını ve öngörülebilir bir gelecekte de yok olmayacağını yaşayarak görüyoruz. Ülkelerin de çeşitli konularda yaptırımlar ve tedbirlere başvurduğunu biliyoruz. Teknoloji temelli yaptırımların da gündeme geldiğine şahit oluyoruz. Bu bize bir kez daha gösteriyor ki güçlü ve bağımsız geleceğimizin garantisi, teknolojide bağımsız olmak ve mümkün olduğu ölçüde yerli ve milli çözümlerimizi oluşturmak. Burada bulunan ve bizleri takip eden herkes biliyorum ki ülkemizi teknoloji üssü haline getirmek ve teknoloji devrimlerine öncülük etmek için çalışıyor ve büyük çaba sarf ediyor. Çabamız ortak, azmimiz ve motivasyonumuz dünden daha da güçlü” sözleriyle yerli ve milli vurgusu yaptı.

Başkan Karagözoğlu: Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Kullanılmadığı Bir Alandan Söz Etmek Neredeyse İmkânsız

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da programın açılışında konuştu. Güçlenmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin gerekliliğini işaret eden Karagözoğlu, “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılmadığı bir alandan söz etmek neredeyse imkânsız. Pandemi sürecinde de daha da artan ivme ile dijital hizmetler hayatımıza girdi. Özellikle bu dönemde internet kullanımının tüm dünyada arttığını görüyoruz. Yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı günümüzde dünya nüfusunun %62,5’una karşılık gelen 4,95 milyar internet kullanıcısı bulunuyor” bilgisini paylaştı.

Salgının dijitalleşmedeki itici gücünü vurgulayan Karagözoğlu, “Bununla birlikte veri kullanımı da en üst seviyelere ulaşmıştır. Kullanıcı sayısında artış ve internette geçirilen süre ve bağlantılı cihaz sayısındaki artış ile birlikte oluşan veri miktarı da artıyor. 2020 yılında dünyada üretilen toplam sayısal içerik (ses, TV, radyo ve yazılı içerik) miktarı 64,2 zettabayt iken, 2025 yılına kadar bu miktarın 181 zettabayt’a ulaşacağı tahmin ediliyor. Ülkemizde de yatırımlar hız kesmeden artarak devam ediyor. Sektör büyüklüğünün 2020 yılında bir önceki yıla göre Türk Lirası bazında %22 büyüyerek yaklaşık 189 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz” dedi.

“Bilişim altyapılarına bu kadar bağımlı olmamız, altyapımızı kime emanet ettiğimizi de iyi sorgulamamızı zorunlu hale getiriyor” diyen Karagözolğu konuşmasında, “Bugün kullandığımız bir yazılım, sürüm güncellemesi yapmadığında, ya da bir versiyon öncesini kurmazsanız yeni versiyonu kurmanızı engellediğinde bir anda gündemimiz değişebiliyor, yeni arayışlara girebiliyoruz. Bazen, dünyanın öbür ucundaki bir yazılım firmasının ürünü, kullanılamaz hale geldiğinde çaresiz bir şekilde başka alternatifleri aramaya yönelebiliyoruz. Bu olumsuzlukların üstesinden gelebilmemizin en etkin yolu da bireysel ya da kurumsal olarak kullandığımız ürünlerin muhataplarına en hızlı şekilde ulaşmaktan geçiyor. Bu da ancak ülkemizdeki yerli ve milli ürün ekosisteminin geliştirilmesine bağlı” sözlerine yer verdi.

Başkan Karagözoğlu: Milli Haberleşme Ürünü Tanımını Sektörün Literatürüne Kazandırdık

BTK olarak düzenlemeler ile milli haberleşme ürünü tanımını sektörün literatürüne kazandırdıklarının altını çizen Karagözoğlu, “Böylece sektörümüzde yerli ve milli ürün bilincinin daha da gelişmesine yönelik önemli bir adım atılmış oldu. Diğer taraftan, sektörümüzde tedarikçi bağımlığının kaldırılması, arz güvenliğinin sağlanması ve piyasada daha adil bir rekabet ortamının oluşması için bir tedarikçiden yapılan alımlarda %50 üst sınırı getirdik. Ülkemizde Ar-Ge harcamalarına baktığımızda, 2020 yılında 54 milyar 957 milyon TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz.  Bu noktada Ar-Ge projelerinin niteliği de büyük bir önem arz ediyor. İşletmecilerimizin Ar-Ge merkezleri tarafından yürüttükleri projelerde, dikey endüstrilerde yerli malı belgeli veya milli haberleşme ürün ekosisteminin geliştirilmesine yönelik ülkemizin hedef ve stratejilerine uygun olma şartını da getirdik.  Bu karar ile, sektörümüzdeki, Ar-Ge projelerinin tüm sektörler için dijitalleşme yolunda ihtiyaçlara yönelik çözüm odaklı olunmasını amaçladık” bilgisini paylaştı.