Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile
Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından “Türkiye’de IPv6 Erişim Sağlayıcılar
Etkinliği” düzenlendi.
IPv6’nın neden kullanılması gerektiği ve
geleceğinin masaya yatırıldığı programın açılışında konuşan Ulaştırma ve
Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, IP konusunun günümüzde
kıt kaynak haline geldiğini belirtti. Bunun sebebini teknolojinin gelişmesi
olarak işaret eden Sayan, “Her yerden her zaman internete erişilebilmesi, IoT
teknolojisinin muazzam bir hızla gelişmesi,
internet tabanlı servislerin mobil cihazların kullanımıyla aynı ölçüde
yaygınlaşması; IP tabanlı servislerin sunumunun ve bu servislere olan taleplerin
de artmasına neden oldu. Dolayısıyla bu artış, IPv4 adreslerinin tükenmesine
yol açmış durumda” bilgisini paylaştı.
İnternet alanında yaşanan bu gelişmelere
uyum sağlamak ve teknolojinin gerisinde kalmamak açısından, ülkemizdeki mevcut
telekomünikasyon şebekelerinin IPv6’ya geçişine yönelik gerekli tedbirleri bir
an evvel alması gerektiğini vurgulayan Sayan, “Ülkemizin
dünyanın sayılı dijital ekonomisine sahip, dijital ihracat gerçekleştirebilen,
bölgesinde güçlü ve lider bir ülke olabilmesi, yerli ve milli dijital
teknolojilerinin gelişiminin sağlanması açısından IPv6’ya geçiş bir gereklilik.
Dijital dönüşümde sivil toplum kuruluşlarının daha etkin rol alabilmeleri,
ülkemizdeki internet ekosisteminin daha güvenli hale getirilmesi, dijital
inovasyon kültürünün gelişiminin desteklenmesi ve 2023 bilgi toplumu hedefleri
doğrultusunda ülkemizin küresel bir oyuncu olması yolunda IPv6 geçiş
çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bu doğrultuda; Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumumuz IPv6’nın önemi, IPv6 ile ilgili farkındalığın artırılması ve
IPv6’nın geçişinin ülkemizde tamamlanmasına yönelik çalışmalarına son yıllarda
hız kazandırdı” dedi.
Ülkemizin internet altyapılarında IPv6
kullanımının yaygınlaştırılması amacı ile 2010 yılında yayımlanan Başbakanlık
Genelgesi kapsamında kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde belirli düzeyde
çalışmalar yapıldığını kaydeden Sayan, “İnternet erişim hizmetleri veren
işletmecilerimizin de IPv6 ya geçiş yapması için çalışmalara başlaması
gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sektör oyuncularımız ile yapılan
görüşmelerle IPv6 geçiş stratejisinin belirlemesi çalışmaları sürdürüyoruz. Bu
kapsamda; işletmecilerin IPv6 altyapılarının ne durumda olduğunun tespit
edilmesi, IPv6 ya geçiş planlarının değerlendirilmesi, ticari olarak hizmet
verilmeden önce gerekli test çalışmalarının tamamlanması çalışmaları
yürütülürken bu konuda ilave mevzuat düzenlemesine ihtiyaç olup olmadığına
yönelik araştırmalarımız da devam ediyor” dedi.
Bakan
Yardımcısı Sayan: IPv6 ile Çok Daha Yeni Fırsatlar Ortaya Çıkacak
IPv6 protokolüne
geçişle birlikte, internette yeni ve çok daha farklı fırsatların ortaya
çıkacağını söyleyen Sayan, “Ülke olarak IPv6 geçişini ne kadar erken
tamamlarsak bu fırsatları daha erken keşfeder ve faydalanmaya başlarız. Diğer
taraftan; IPv6 kullanımının yaygınlaştırılması ülkemizdeki Nesnelerin İnterneti
(IoT), 5G ve bulut bilişim hizmetlerinin yaygınlaştırılması
açısından da önem arz ediyor. Ülkemizde IPv6’ya
geçiş ve IPv6 odaklı katma değerli yeni servislerin ve ürünlerin ortaya
çıkarılması için tüm paydaşlara özellikle de kamu kurumları, üniversiteler,
internet servis sağlayıcılar, özel sektör ve Ar-Ge birimlerine büyük görevler
düşüyor. Bu doğrultuda; öncelikle internet erişim sağlayıcılarımızdan IPv6
geçiş çalışmalarını en kısa sürede tamamlayacak şekilde planlamalarını yapmalarını
ve IPv6 geçiş sürecindeki tecrübelerini, çalışmalarını düzenli olarak sektörle
paylaşmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Başkan
Karagözoğlu: İnternetsiz Bir Hayatı Hayal Bile Edemeyiz
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da internet kullanımının artmasını pandemi
bağlamında ele aldı. İnternetsiz
bir hayatın olamayacağını vurgulayan Karagözoğlu, “Ülkemizdeki “bağlanma” verilerine abonelik ve kullanım miktarı
açısından bir göz atacak olursak 2008 yılında 6 milyon civarında olan genişbant
internet abone sayısının yaklaşık on dört kat artarak 2020 yılı sonunda 82,4 milyona ulaştığını görüyoruz. Toplam internet abone sayısının 2020 yılında
artış oranı bir önceki yıla oranla %7,5 olarak gerçekleşmiş durumda. 2020 yılı
dördüncü çeyrekte sabit genişbant internet abonelerinin aylık ortalama
kullanımı 178 GByte seviyesinde, mobil genişbant internet abonelerinin aylık
ortalama kullanımı 9,9 GByte seviyesinde, cihazı ve SIM kartı 4.5G hizmetine
uygun olan 4.5G abonelerinin veri kullanımı ise 11,6 GByte seviyesinde
gerçekleşmiştir. 2020 yılı son çeyreğinde nüfusa göre sabit genişbant yaygınlık
oranı %20 iken mobil genişbant yaygınlık oranı %78,5 olarak gerçekleşmiş durumda.
Tüm bu göstergeler ülkemizin dünya geneli ile uyumlu bir biçimde daha çok
“bağlı” olduğunu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
İnternetin sürekliliğinin sağlanmasının çok önemli
olduğunu dile getiren Karagözoğlu, “ Ülkemizin de içinde yer aldığı Avrupa, Orta
Asya ve Orta Doğu bölgelerinde Bölgesel İnternet Kayıt Kurumu olarak hizmet
veren, IPv4 ve IPv6 tahsisi ile internet kaynaklarının dağıtımından sorumlu
RIPE Ağ Koordinasyon Merkezi (RIPE NCC), 2012 yılında son /8 IPv4 bloğunun
tükendiğini duyurdu. RIPE NCC Kasım 2019’da yaptığı açıklamada /22 IPv4
bloklarının da tükendiğini, ileride çeşitli kuruluşlarca iade edilebilecek olan
IPv4 adres bloklarının ancak bekleme listelerine göre tahsis edebileceğini ilan
etti” bilgisini paylaştı.
IPv4’ün ediniminin giderek zorlaşmasıyla birlikte ISS’ler tüm dünyada IPv6’ya geçiş için çeşitli seviyelerde çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Karagözoğlu, “IPv6’ya geçiş sürecinde yaşanacak sorunlarda düşünüldüğünde, IPV6’ya geçiş için şimdiye kadar yapılan çalışmaların artırılarak, daha fazla zaman ve kaynakla geçiş sürecinde önemli adımlar atılmalıdır. Bu kapsamda Kurum olarak hazırladığımız geçiş takvimini ISS’lere bildirdik. Bu takvime uyulması IPv6 geçiş çalışmaları için büyük önem arz etmektedir. IPv6’ya geçiş çalışmalarının başlatılması ile birlikte gündeme gelen bir konu da siber güvenlik. Dünya çapında küçük ya da büyük kuruluşlar sürekli olarak siber saldırılara maruz kalarak veri ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor. Bunun farkında olarak ülkemizde siber güvenlik risklerinin yönetilebilir ve kontrol edilebilir düzeyde tutulmasını sağlama gayreti içerisindeyiz. İnternetin getirdiği risklerin, tüm paydaşları içeren bütüncül bir yaklaşımla yönetilerek siber olaylara karşı hazırlıklı olunması ve bu olaylardan en az zararla çıkılarak sürekliliğin temini çalışmalarımızın esasını teşkil etmektedir. Türkiye bu anlamda Bakanlığımız ve Kurumumuzun çalışmalarıyla önemli yol kat etmiş durumda. Kurumumuz, bir yandan ülkemizdeki elektronik haberleşme sektörüne yönelik regülatif anlamda görevlerini yerine getirirken bir yandan da kendisine verilen görev ve sorumluklar gereği ulusal siber güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetlerini sürdürüyor” sözleriyle konuşmasını noktaladı.